Gemilerde ballast water management sözleşmesi veya balast suyu yönetimi sözleşmesi, IMO tarafından kabul edilen bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin amacı, gemilerin balast operasyonları sırasında alınan bakteri ve patojenler gibi zararlı organizmaların, farklı bölgelere yayılmasını önlemek veya kontrol altına almaktır.
Bildiğiniz üzere IMO (International Maritime Organization), gemilerden kaynaklanabilecek deniz ve atmosferin kirliliğini önlemek ve gemi güvenlik ve emniyetinin sağlanması için farklı komitelerden oluşmuş bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur. Yapılan çalışmalarda da, dünyanın farklı bölgelerindeki deniz kirliliğinin en önemli etkenlerinden birisinin balast suyu ile denizlerin kirlenmesi konusu oluşturmaktadır. MEPC kapsamında da, bunu önleyici bazı sözleşmelere imza atılmıştır.
Tam adı ile Gemilerin Balast Suyu ve Sedimentlerinin Kontrolü ve Yönetimi Uluslararası Sözleşmesi ismindeki antlaşma ile, gemilere balast suyu ile alınan zararlı patojenlerin ve bakterilerin, gemilerin sefer yaptıkları farklı ekolojik bölgelere taşınmasını önlemeye çalışan bir sözleşmedir.
8 Eylül 2017 tarihinden itibaren uygulamaya konulan sözleşme ile, gemilerin, balast sularını kontrol edip yönetebilecek bir planı bulundurmaları gerekmektedir. Bu sayede, belirli bölgelerde bulunan, bölgeye has organizmaların ve patojenlerin, zararlı etkilerinden arındırılması planlanmıştır. Bu önlem sadece tehlikeli mikroorganizmaların tehlikelerinden korunmaya değil, aynı zamanda farklı ekolojik bölgelere zararlı etkileri olması muhtemel organizmaların da, zarar verme potansiyelini yok edecektir.
Balast suyu yönetim planına göre anlaşma yürürlüğe girdiği tarihten itibaren gemilerin, kendisine özel olarak hazırlanmış olan Balast Suyu Yönetimi gereği, kendi balast suyunu kontrol ve kayıt etmesi gerekmektedir. Buna göre gemilerde bulunması gerekenler aşağıda belirtildiği gibi olmalıdır;
Şu anda 2 adet balast suyu standardı bulunmaktadır. Bunlar D-1 ve D-2’dir.
Bu standartta gemilerin açık denizlerde, kıyı alanlarından uzakta, balast suyunu kademeli olarak değiştirmeleri gerekmektedir. İdeal olarak bu, karadan en az 200 deniz mili uzaklıkta ve sudan en az 200 metre derinlikte yapılması gerektiği anlamına gelir. Bu işlem sayesinde, daha az sayıda organizma hayatta kalacaktır ve bu yüzden gemiler, balast suyunu serbest bıraktıklarında potansiyel olarak zararlı türler sunma olasılıkları daha az olacaktır.
Bu standartta ise, işin çok daha teknik boyutu hesaplamalara girmektedir. İnsan sağlığına zararlı indikatör mikroplar dahil olmak üzere, boşaltılabilecek canlı organizmaların maksimum miktarını belirtir. Bu derecede bir dezenfeksiyon çalışması yapılabilmesi için de, balast suyunun arıtılması için özel ekipman ve araçlar gerekecektir.
Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, tüm gemilerin en azından D-1 standartlarını sağlıyor olması gerekmektedir. Bu tarihten sonra yeni inşa edilecek gemiler de D-2 standartlarına göre yapılacaklar. Tabi, belirli bir süre sonra da tüm gemilerin D-2 standartlarına kademeli olarak geçişleri sağlanmış olacaktır.
Balast Suyu Yönetim Sözleşmesi ne zaman zorunlu olacak gibi soruların cevapları için de aşağıdaki gibi bir zaman cetveli uygulamaya girmiş durumdadır.
Öncelikle mevcut gemiler en az D-1 (balast suyu değişimi) standardını karşılamalıdır. Bunun için özel bir ekipman vb gereği yoktur. Sadece belirlenen bölge sınırlarında değişim operasyonlarını içermektedir. Ayrıca, bir balast suyu yönetim sistemi kurmayı veya D-2 (boşaltım) standardını karşılamayı tercih edebilirler, ancak bu, ilgili uygunluk tarihine kadar zorunlu değildir.
Operasyonların kayıtları ve plana uygun hareket edilmesini sağlamak üzere de balast suyu yönetim planı ve balast suyu kayıt defteri bulundurulması tüm gemiler için bir zorunluluktur.
8 Eylül 2017 tarihinden itibaren yapılacak olan yeni gemiler ise D-2 standartlarını karşılayacak ekipman ve donanıma sahip olarak inşaa edilmelidirler. D-2 standardı 8 Eylül 2024’e kadar bütün gemiler için zaman içinde kademeli olarak tüm gemilere uygulanacaktır. Zaman içinde, tüm gemiler, D-2 standardına uygun olacaktır.
8 Eylül 2019 tarihinden sonra geminin Uluslararası Petrol Kirliliği Önleme Sertifikasını yenilemek istediğinde, bu yenileme çalışması tarihi itibariyle D-2 standardını karşılaması gerekecektir.
D-1 ve D-2 standartları arasındaki belirgin farkları şöyle değerlendirebiliriz.
D-1 standardında balast suyu tamamen değiştirilebilirken, D-2 standardında çok daha özel bir ayrıştırmadan bahseder. İnsan sağlığına zararlı olan indikatör mikroplar da dahil olmak üzere, denize boşaltılabilen canlı organizmaların maksimum miktarını belirler.
D-1 standardı, gemilerin, balast suyunun en az % 95’inin kıyıdan uzak ve derin bir yerde değiştirileceği şekilde bir balast suyu değişimi yapmasını gerektirir. D-2 standartında ise aşağıdaki minimum değerlerin sağlanmasından sonra balast suyunun boşaltılabilmesi uygun olmaktadır.
Gemilerin Balast Suyu Yönetimi Kontrolleri
Balast Water Managemet Sözleşmesi gereği gemi denetlemeleri, tarafların herhangi bir deniz terminalinde veya limanında yapılabilir. Bu inceleme kapsamı da geminin geçerli bir Sertifikanın ve onaylanmış bir balast suyu yönetim planının var olduğunu doğrulamayı; balast suyu kayıt defterinin incelenmesini ve balast suyu numunelerinin uygun olarak yapılan geminin balast suyunun analizini içerebilir.
Balast suyu numunesi sonucu hemen gelmeyecektir. Sonuçlar gelene kadar da geminin ticari faaliyetlerden geri kalmaması için numune alındıktan sonra gemi faaliyetlerine devam edebilecektir. Yani, analiz sonuçları gelene kadar geminin limanda bekletilmesi ve ticari faaliyetlerden uzak tutulması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır.
Bu yazının güncellendiği tarih Şubat 19, 2020 10:53