En az denizcilik kadar enteresan bir meslek olan su altı kaynakçılığı konusunda sizlere bilgi vermek istiyorum. Normal şartlarda karada bile kaynak yapmak özel bir beceri ve sabır istemesine rağmen, bu mesleğin bir de su altında yapılması farklı. İsterseniz bu mesleği tanıyalım ve su altı kaynağı nasıl yapılır beraber inceleyelim.
Su Altı Kaynakçılığı Nedir?
Bu mesleğin inceliklerini öğrenmeden önce tarihi gelişimine bakmamız faydalı olabilir. Sualtı kaynağı ilk olarak 1932’de Konstantin Konstantinovich Khrenov tarafından Rusya’da icat edildi ve Sovyet donanmasında kullanıldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Lehigh Üniversitesi’nde mühendislik profesörü olan Amerikalı Cyril D. Jensen, ABD’nin kendi su altı kaynak programını geliştirdi ve bu alanda iki ABD patenti oluşturdu.
Son yıllarda yapılan köprü, tüp geçit projeleri, offshore (karadan açıkta bulunan platform veya şamandra) enerji aramaları, boru hatları, gemilerin karinası için acil bakım/onarım ve gemilerin demirlerini kaybetmesi gibi sebepler su altı kaynakçılığına olan ihtiyacı arttırdı. Maddi getirisi sebebiyle denizin altında basınç, karanlık, soğuk, elektrikli cihaz kullanımı, akıntı ve deniz canlılarının oluşturduğu risklere rağmen su altı kaynakçılığına olan rağbetin her geçen gün arttığı gözlemlenmektedir.
TWI’ye göre, su altı kaynaklarının kullanım alanı, kasırgalar veya patlamalardan zarar görmüş olabilecek açık deniz petrol platformlarını onarmak için geliştirilmiştir. Su altı boru hatlarını, çelik gemilerin gövdelerini ve diğer liman işlerini onarmak için de kullanılır. Su altı kaynağı, çelik işlerini kuru karaya taşımadan tamir ederek, şirketlere her yıl milyonlarca dolar tasarruf sağlıyor.
Su Altı Kaynakçısı Olmak İçin
Bu kadar enteresan, herkesin yapamayacağı ve muhtemelen de geliri çok yüksek olan su altı kaynakçılığı yapılması için gerekenler hakkında bazı bilgiler vermek istiyorum.
Su altında kaynak yapmak aslında kuru arazide kaynak yapmaktan farklı değildir. Her ikisi de aynı temel kaynak tekniklerini ve ekipmanlarını kullanır, bu nedenle su altı kaynakçıları genellikle önce suyun üzerinde sertifikalı kaynakçı olmak için eğitim alırlar.
Su altı kaynakçılığı, dalgıçlığın bir yan dalıdır. Su altı kaynakçısı olabilmek için bakanlıktan veya liman başkanlıklarından aldığınız belgelerle profesyonel dalgıç olmanız gerekmektedir. Üniversitelerin su altı teknolojileri bölümünden mezun olarak ya da deniz kuvvetlerinde bu eğitimi alarak bu belgelere sahip olabilirsiniz.
Bakanlıktan veya bölgenizdeki liman başkanlığından alacağınız profesyonel dalgıç olduğunuzu teyit eden bir sertifikayla su altı kaynakçılığı kursuna başvurup, 4 aylık zorlu bir kurs eğitiminin ardından profesyonel olarak kaynak yapmaya hak kazanabilirsiniz. Kurslara katılmak için lise düzeyinde eğitim durumu yeterli olmaktadır.
Su Altı Kaynakçılığı Verilen eğitimler; Türk Loydu Klası sertifikalı ve uluslararası;
– ANSI /AWS D3.6 M (AMERICAN WELDING SOCIETY)
– EN ISO 15618-1-2 (QUALIFICATION TESTING OF WET WELDERS) standartlarında olmalıdır. Bu eğitimleri tamamlayan dalıcılar kurs bitirme belgeleriyle Denizcilik Müsteşarlığı’na başvurarak yeterlilik belgelerinin uzmanlık alanlarına “su altı kaynakçısı” olarak yazdırabiliyorlar.
Bu eğitimler sonucu su altı kaynakçısı maaşı yıllık 30.000-60.000 dolar arası olabiliyor.
Su Altı Kaynakçılığı İş İmkanları
Bu kadar nadir bir alanda iş imkanları konusunda da sıkıntı çekilmediğini bilmek gerekir. Genel olarak incelendiğinde su altı kaynakçılığı iş imkanları alanında bazı belgeler sizden istenebilir. AWS’ye göre su altı kaynağı alanında kariyer yapmak istiyorsanız, ticari dalışta niteliklere sahip olmanız ve derin su dalışı uzman ticari dalış ekipmanlarında yetkin olmanız gerekmektedir. Ayrıca sertifikalı bir kaynakçı olduğunuzu gösterebilmek için kaynak konusunda DS standart AWS niteliklerine sahip olmanız gerekmektedir. Bu nitelik ile dalış merkezlerinde iş aramaya başlayabilirsiniz. Bununla birlikte işe başladığınızda çoğu şirket, işe başlamadan önce işi yapabileceğinizi kanıtlamak için D3.6 su altı kaynak şartnamesini de isteyecektir.
Su Altı Kaynağı Nasıl Yapılır?
Kaynakçı dalgıçların bunu yapmasının şaşırtıcı bir şekilde birçok yolu vardır. Kaynak yapılacak bölge belirlendikten sonra, proje yöneticileri ve uzman kaynakçı dalgıçlar, ihtiyaçlarına en uygun çeşitli su altı kaynağı türleri arasından seçim yaparlar. Su altı kaynağı temelde örtülü elektrot kullanılarak yapılan bir kaynak türüdür. Kaynak yapılacak bölge belirlendikten sonra ıslak kaynak ve kuru olmak üzere bu iki farklı metottan en uygun olanı seçilir. Peki nedir bu kuru kaynak ve ıslak kaynak?
Su Altı Kuru Kaynak
Normalde su altı kaynağı denilince, kaynağın tamamen suya batırılmış halde yapıldığını düşünebiliriz fakat su altı kaynağının birçok çeşidi kuru ortamlarda yapılır. Kuru kaynakta suyun bir gaz karışımı ile yer değiştirdiği “hiperbarik oda” adı verilen kuru bir alan yaratılmış olur. Böylece kaynak işlemi bu kuru alanda güvenle gerçekleştirilebilir. Bu hiperbarik odalar bir veya daha fazla kaynakçının aynı anda işlem yapmasına imkan verecek büyüklüktedir.
Su Altı Kuru Kaynak Nasıl Yapılır?
Kaynak yapılması gereken yapının etrafında oluşturulan bu hiperbarik odaya bağlı hortumlar suyu temizleyerek, oksijen ve helyum gibi bir gaz karışımı ile yeri değiştirilir.
Tüm suyu dışarı ittikten sonra, dekompresyon hastalığını önlemek için hiperbarik oda doğru derinliğe kadar basınçlandırılır.
Kaynak için kullanılacak teknik, bölmenin boyutuna bağlı olacaktır. Kaynakçı dalgıçların seçtiği dört tip kuru kaynak yöntemi vardır:
- Basınçlı Kaynak– Yaklaşık bir atmosfer birim basınç ölçen (deniz seviyesindeki basınca benzer) bir basınçlı kapta çalışmak için kullanılan yöntem.
- Habitat Kaynağı- Kaynakçı-dalgıç, çalışma derinliğinde aynı basınçta (ortam basıncı) küçük, oda büyüklüğünde bir oda kullanır. Bölme, kaynakçı dalgıç girmeden önce suyu, çevredeki su kütlesine alacaktır.
- Kuru Oda Kaynağı– Kaynakçı dalgıç küçük odaya alttan girer ve sadece baştan aşağı omuzlarına kadar kapatılır.
- Kuru Nokta Kaynağı– Net ve bir kişinin kafası kadar küçük odalar için kullanılan teknik. Kaynak bölgesine yerleştirilir ve kaynakçı-dalgıç elektrotu çevresine uygun şekilde mühürleyecek habitat içine sokmak zorunda kalacaktır.
Korumalı Metal Ark Kaynağı (SMAW) ve Özlü Ark Kaynağı (FCAW) kuru sualtı kaynağı ve ayrıca aşağıdaki ortak kaynaklar sırasında da kullanılır:
Gaz Tungsten Ark Kaynağı (GTAW) – “TIG” olarak da adlandırılır, bu kaynak işleminde tungsten malzemeden tüketilebilir bir elektrot kullanılır. Elektrik arkı ile birlikte paslanmaz çelik, alüminyum ve kaynak yapılması gereken diğer metallere ısı uygulanacaktır.
Gaz Metal Ark Kaynağı (GMAW) – “MIG” olarak da anılır, çeşitli metal transfer yöntemleri ile bilinir. Bu yöntem, alüminyum gibi demir dışı metalleri kaynaklamak için elektrotun etrafındaki kaynak tabancasından geçen koruyucu gaz kullanır.
Plazma Ark Kaynağı (PAW) – Ayrıca bir elektrik arkı kullanır, ancak ark paslanmaz çelik, alüminyum ve diğer metallerin kaynağı için yüksek ark (plazma) hızı ve yoğun ısı üretmek için daraltılır.
Büyük hiperbarik odaların içindeki derin sualtı kaynakları için kaynakçı dalgıçlar genellikle çiftler halinde çalışır. Operatörler odayı kaynak bölgesine indirip gazla doldurduktan sonra, kaynakçılar aynı derinliğe inerek odaya yüzerler. Genellikle 6 saat ila 8 saatlik vardiyalar ile çalışırlar.
Bu odalar oldukça pahalı olduğundan kaynakçı dalgıçlar onları her zaman ellerinde bulundurmazlar. Bu durumda, kaynakçı dalgıçlar, onları sudan koruyan hiçbir şeyleri olmayan ıslak kaynağa başvururlar.
Su Altı Islak Kaynak
Islak kaynak alanın erişilebilirliğine ve gerekli onarımın ciddiyetine bağlı olarak en son seçilen kaynaktır. Suda elektrik kullanma tehlikesinin yanında diğer bir önemli büyük tehlike de kaynağın çevredeki suyun sıcaklığı nedeniyle çok hızlı bir şekilde soğuyarak yapılan kaynağın çatlama riskini arttırmasıdır.
Su Altı Islak Kaynak Nasıl Yapılır?
Çoğu zaman, dalgıçlar ıslak kaynak için en uygun maliyetli ve çok yönlü yöntem olduğu için Korumalı Metal Ark Kaynağı (SMAW) veya “çubuk kaynağı” kullanırlar. Bu yöntemle elektrotları ve birlikte kaynak yapılacak altyapı metalleri (paslanmaz çelik ve alüminyum gibi) arasında bir elektrik arkı üretir.
Kaynakçı dalgıçların elektrotlarını temiz tutmaları önemlidir. Ayrıca, kaynak alanına ulaştıklarında, dalgıçlar genellikle kaynağı gerçekleştirmeden önce çevrede herhangi bir engel veya güvenlik tehlikesi olup olmadığını kontrol eder.
Dalgıç hazır olduğunda, elektrotlarını hedef yüzeye yerleştirerek ve takımlarına akımı çevirmesi için sinyal vererek doğrudan akım (DC) ile 300 ila 400 amper elektrik üretirler.
Su altı kaynakçılarını nasıl elektrik çarpmadığına gelince, işin sırrı, elektrotun akısının (veya harici kaplamasının) kaynağı örtmek ve elektriği sudan, aşındırıcı gazlardan ve diğer oksitleyici maddelerden korumak için oluşturduğu kalın gaz kabarcıkları tabakasındadır. Su altı kaynakçıları AC akım yerine su altında daha güvenli ve etkili olan DC akımı kullanırlar.
Diğer yaygın ıslak su altı kaynak yöntemleri şunları içerir:
Özlü Ark Kaynağı (FCAW) – Diğerlerinin yanı sıra nikel bazlı alaşımları ve dökme demir metalleri kaynaklamak için sürekli beslenen bir dolgu metali veya elektrot kullanır.
Sürtünme Kaynağı (FW) – Metal veya termoplastikleri birlikte kaynaştırmak için malzeme erimesi yerine yüksek sürtünme ve ısı kullanır.
Su Altı Kaynakçılığı Tehlikeleri
Su altı kaynağı hakkında konuşurken insanların aklına gelen ilk düşünce, su ve elektriği karıştırma tehlikesidir. Aslında, bu işin tehditlerinden biridir, fakat en tehlikeli olanı değildir.
Su altı kaynakçılığı; farklı atmosferik gaza maruz kalma, su ve gaz basınçları, özel dalış ve kaynak ekipmanlarının ağırlığı dolayısıyla yüzme zorluğu ve sınırlı alanın yanı sıra su ve elektrik akımı beslemesiyle çalışmak gibi birden fazla değişkene sahip olduğundan, birçok riski bir arada bulunduran bir meslektir. Bunlardan en bilinenleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
Boğulma – Genellikle “ΔP” olarak adlandırdığımız değişken basınç tehlikeleri veya büyük bir su basıncı farkının, bir dalgıcın, suyun bazen bin kilo basınca eşit olan başka bir boşluğu doldurmak için acele ettiği bir dar boğazda sıkışmasına neden olduğu diferansiyel basınçtan kaynaklanır.
Patlamalar – Hidrojen ve oksijen gazları ceplerde karışıp biriktiğinde meydana gelebilir.
Elektrik şokları – Genellikle su ve elektrikle uğraşırken, özellikle deneyimsiz kaynakçılar güç sağlamak için doğru akım (DC) kullanmadığında yaşanan tehlikedir.
Dekompresyon hastalığı – Su altı dalışında, kan dolaşımında azot kabarcıklarının birikmesinden kaynaklanan yaygın bir tehlikedir.
Hipotermi – Karanlık ve soğuk su koşullarında günde birçok saat çalışmanın sonucu oluşan bir durumdur.
Bu tehlikelerden kaçınmak için en yaygın güvenlik önlemleri; yüzeye bağlanmak, ve ekip halinde çalışıp aradaki iletişimi çok iyi sağlamaktır. Olası bir iletişim kopukluğu geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracaktır. Neyse ki, kaynak kursları sizi bu koşullar ve daha fazlası için eğitecektir. Su altı kaynaklarında kariyer yapmakla ilgileniyorsanız, aşağıdaki başlığı inceleyebilirsiniz.