Dünyanın en iyi 10 konteyner gemi şirketleri listelerinde daha önce de kendilerine yer verdiğimiz MOL (Mitsui O.S.K. Lines) denizcilik şirketi bu sefer de adından farklı bir alanda söz ettirmeyi başardı. Gemide Arttırılmış Gerçeklik uygulaması ile denizcilik teknolojisini çok farklı noktalara getiren şirket, geleceğin denizciliğinde de dümende olduğunu göstermiş oldu.
Gemide Arttırılmış Gerçeklik Nedir?
Arttırılmış Gerçeklik (AR) tanımını yapmamız gerekirse, cihazların cisim tanıma özellikleri kullanarak programlanmış olan sanal nesnelerin, gerçek görüntüler üzerine bindirilerek gerçek sahneyi sanal cisimler aracılığı ile ekrana düşürmek denilebilir.
Son zamanlarda otomobiller için sıklıkla kullanılan yöntem olarak tarif edilebilir. Aracın navigasyonu, hız göstergesi anlık verileri bir hologram aracılığı ile şoför ve öndeki yolcunun görebileceği şekilde 3 boyutlu olarak cama yansıtıyor. Bu teknolojiye arttırılmış gerçeklik diyoruz.
Denizcilik sektöründe de buna benzer gelişmeler yaşanmaktadır. Seyir halindeki bir geminin algılama sistemlerinden faydalanarak, sensörler aracılığı ile çevrede tespit edilen gemi veya diğer deniz trafik hareketleri, diğer gemi haberleşme cihazları ile birleştirilir. Oluşturulan bu verinin anlık değişken özellikleri ile gemi köprüüstü camına yansıtılması işlemine denizcilik alanında arrtırılmış gerçeklik denilmektedir.
Gemide Arttırılmış Gerçeklik Uygulaması
Fruno firması ile MOL denizcilik şirketi arasında yapılan anlaşma ile firmanın geliştirdiği yeni teknolojik yazılım ve ekipmanları, denizcilik şirketinin filosundaki 21 adet VLCC olarak adlandırılan ham petrol tankerlerinde uygulamaya konuldu.
Sistem, tablet ve ekranlara geminin etrafındaki diğer gemileri, pozisyon ve hareketlerini, geminin mevcut konumu ve ilerleyeceği rotaları, deniz ve hava durumunu anlık animasyonlarla bilgi olarak gönderiyor ve canlı , interaktif bir seyir tecrübesi yaşanmasını sağlıyor.
Gemide Arttırılmış Gerçeklik Nasıl Çalışıyor
Arttırılmış gerçeklik çalışma prensibi konusunda devreye geminin kendi seyir sistemleri ve bazı ek sensör ve dedektörler giriyor. Örneğin sizinle beraber seyir yapan diğer gemilere ait radar konumları X Band ve S Band radarlardan geliyor. Bu radar hedeflerine ait tanımlamalar, yani ekranda beliren bu gemilerin bilgileri ve rotaları ile ilgili bilgiler de AIS Sisteminden geliyor.
Bu gemilere ait rotalar ve anlık hareketleri ise köprüüstü kamera takip sistemleri ile geminin dışarıdan hareketleri ve gidişi taranarak ECDIS verileri ile birleştiriliyor. Tüm ekipman ve sensörlerden gelen bu veriler de birleştirilip vardiya zabitinin kullanımına sunulmak üzere ekranlara anlık interaktif şekilde yansıtılıyor.
MOL Denizcilik şirketi bu sistemin uygulamaya konulmasından önce sistemi Ekim 2018’de teslim aldığı Suzukasan isimli VLCC tipi ham petrol tankerinde deneme amaçlı kullandı. Sonuçlarından memnun kalan firma bu sefer sistemi uygulamaya koyacağı ilk gemi olarak Mart 2018’de teslim aldığı ro ro tipi gemi olan Beluga Ace isimli gemisinde karar kıldı.
Aslında MOL şirketi halihazırda AR sistemi ekran özellikleri ve sistemin genel verimliliğinin iyileştirilmesi konusundaki çalışmalarına devam etmekte. Sistemi kullanmayı planladıkları asıl alan ise emniyetli seyirin bir üst nokta olduğu hampetrol taşımacılığında kullanacakları VLCC tipi süper tankerler. Bu tarz gemilerin sıklıkla uğradıkları ve inanılmaz derecede kalabalık limanlar var. Bunlar Singapur ve Malaga deniz trafiğinde, vardiya zabitleri ve diğer tüm seyir personeline adeta 3. bir göz olması planlanıyor.
Gemide Arttırılmış Gerçeklik Örnekleri
Aşağıdaki videoda MOL şirketinin paylaşmış olduğu seyirde arttırılmış gerçeklik sistemlerinin gemilerde uygulamasına yönelik bir video göreceksiniz. Videoya dikkatli bakarsanız sistemin aslında seyir esnasında bizim için ne kadar yardımcı olduğunu görebilirsiniz.
Unutulmaması gereken bir konu da şu. Her ne kadar bu sistem seyir esnasında köprüüstündeki personelin işini kolaylaştırmaya çalışıyor. Onun dikkati ile elektronik sistemlerin analiz yeteneklerini birleştiriyor.Fakat her teknolojik sistemin insanları tembelliğe yönelttiğini görüyoruz. Nasılsa gemide otomatik bir sistem var denilip de köprüüüstü vazifeler eğer boş bırakılırsa, denizcilik ileriye değil geriye gitmeye ve asıl kaçınılması gereken kazaların daha da fazla olmasına neden olabilecektir.