Oruç Reis Kimdir?

Ülkemizin ve dünyanın son zamanlarda içerisinde bulunmuş olduğu durumdan dolayı Oruç Reis ismi bizlere çok tanıdık ve yakın gelmektedir. Özellikle Doğu Akdeniz’de içerisinde bulunduğumuz hidrokarbon yatakları araştırmasında kullanılan Oruç Reis Gemisi görevi sonunda, aslında bu ismin Osmanlı zamanında da bölgede adından bahsettiren bir kahraman olduğunu görmekteyiz. Bu yazımda da sizlere bu Türk Denizci ile bilgiler vereceğim.

Oruç Reis Kimdir?

Aslında çoğu yerde bu kahraman denizcinin ismini duymuşuzdur ama gündem değişip Akdeniz’deki sondaj çalışmaları haberinden sonra bir çok kişinin Oruç Reis hayatı konusu üzerinde daha  fazla ilgili olduğunu görüyorum. O nedenle bu Osmanlı denizcisinin hayatını bilinen kayıtlarla incelemek istedim.

Oruç Reis’in Hayatı

Doğum tarihi ile ilgili kesin bir kayıt bulunmamasına rağmen 1470-1474 yılları arasında, şu anki Midilli adasının Bonova köyünde doğduğu ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Babası 1462 senesinde Osmanlı’nın Midilli fethi esnasında savaşa katılmış ve yaşadıkları Bonova köyü kendisine tımar olarak verilmiştir. Oruç Reis’in İshak, Hızır ve İlyas isminde kendinden başka 3 tane de kardeşi bulunmaktadır.

Eğitimi ve Gençlik Yılları

Midilli’de yaşamalarının bir getirisi olarak babaları Vardari Yakub Ağa olarak bilinen Oruç Reis ve kardeşleri, iyi bir denizci olmak için zamanın bilinmesi gereken denizcilik dillerini öğrendiler. Bu denizcilik dilleri İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca idi o dönemlerde. Kendisini deniz ticareti ve denizcilik konusunda yetiştiren Oruç Reis, zekasını da kullanarak genç yaşında bir gemi sahibi olmayı başardı. Ticaretini de Suriye, Mısır, İskenderiye ve Trablusşam ve Anadolu arasında mal alıp satarak gerçekleştirmekteydi.

Esir Oluşu

Dönemin tüm denizcilerinin karşı karşıya oldukları en büyük tehlike kendilerinden daha güçlü olan denizciler veya korsanlara esir olmak ve mallarının çalınmasıydı. Oruç Reis ve İlyas Reis’te Midilli Trablusşam seferi esnasında Rodos Şövalyelerinin büyük savaş gemisi ile karşılaşarak bir çarpışmaya girmek durumunda kaldılar. Bu çarpışma sonucunda İlyas Reis hayatını kaybederken, Oruç Reis esir oldu. 3 sene kadar esir olarak kaldığı bilinmektedir. Buradan kurtulduktan sonra da Memluk Devleti hizmetinde amiral olarak denizcilik yaşantısına devam etti. Esir olduğu andan itibaren umudunu yitirmeyen Oruç Reis’in bu konuda unutulmayacak olan sözü “Yaşama hakkın, mücadele gücün kadardır” günümüzde özellikle siyasilerin sıklıkla kullandıkları bir söz haline gelmiştir.

Donanma Komutanı Oruç Reis

Memluk Devletinde amiral olarak çok uzun süre görev yapmamış olan Oruç Reis Şehzade Korkut’un verdiği 18 savaş gemisinin komutanı olarak özellikle Rodos kıyılarında basılmadık yer bırakmadı. Ani bir baskın ile tüm donanmasını kaybettikten sonra, Şehzade Korkut, tekrar kendisine 2 adet büyük savaş gemisi verdi. Bunlarla, daha tecrübeli şekilde mücadele ederek bir çok ganimet ve mal topladı. Bu esnada da 10 yıldır görmediği memleketi Midilli’ye uğradı.

Başarıları

Oruç Reis’in Türk Denizcilik Tarihi açısından önemli diyebileceğimiz başarısı olan Cerbe Adası, 1513 yılında fethedilmiştir. Burasını kendisine üs olarak kullanıp Akdeniz’de çok sayıda gemiye el koymuştur. Avrupa’da Oruç Reis isminin duyulmasına neden olan olaylar ise, Papa’ya ait büyük gemilerin, Oruç Reis’in küçük gemileri ile ele geçirilmesi neticesinde olmuştur. Çünkü çektiri adı verilen bu küçük gemilerin, baştardayı adı verilen büyük donanımlı gemileri ele geçirmesi, dünyada duyulmuş bir olay değildi.

Bu olay neticesinde tüm leventlerine İtalyan elbiseleri giydirerek arkadan gelen ikinci savaş gemisinin yanına kadar sokulup ele geçirmesi çok daha kolay oldu. Çünkü arkadaki gemi, Oruç Reis ve adamlarını İtalyan sanmasından dolayı herhangi bir savaş hazırlığı yapmamıştı.

İşte bu başarıları ve Kızıl Sakalından dolayı kendisine Barbarossa lakabını vermişlerdir. Kardeşi Hızır Reis’de, abisinin hürmetine Barbaros ismi ile anılmıştır.

Ölümü

Artık bir devlet kurmak isteyen Oruç Reis, bu düşüncesini Cezayir’de yapmak ele geçirdi. İspanya Cezayir’i tekrar kurtarmak için ne kadar uğraşsa da başarılı olamadı. Doğusundaki Tlemsan’ı da elde ettikten sonra, halkın ona ihaneti ve İspanya’nın çabaları sonucunda toprakları bırakma kararı aldı. Şehir savunması için kuşatmanın yarılması gerekiyordu. Son hamlede başaramayınca hayatını leventleri ile beraber kaybetti.

Oruç Reis’in ölümü İspanya’da o dönem için kolay inanılacak bir durum değildi. Çünkü çok kereler krala ölüm haberi gelmesine rağmen hayattaydı. Bu nedenle askerler Oruç Reis’in başını gövdesinden ayırarak bal dolu bir torba ile İspanya’ya götürmüşlerdir.

Oruç Reis hayatını kaybettiğinde 48 yaşında olduğu bildirilmektedir.

Oruç Reis’in Önemi

Aslında uzunca bir hayat hikayesi anlatmak değildi amacım. Kısa bilgilerle özet geçmek istemiştim ama ülkemizin ve komşularımızın son günlerdeki jeopolitik durumu göz önüne alınınca bunu yapmak istedim. Günümüzde Akdeniz ve çevresindeki sular bir türlü durulmuyor. Tüm dünya şu an bölgeyi takip ediyor. Bölgedeki oyunları ve pazarlıkları da bozan bir ülke var. Türkiye. Tıpkı 5 asır önce Oruç Reis’in yaptığı gibi. Umarım şimdi bölgede görevli olan Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisinin neden seçildiğini anlamışsınızdır.

Oruç Reis Gemisi Önemi
Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi

Oruç Reis Gemisi Nerede?

Oruç Reis Sismik Araştırma gemisi ile ilgili bilgiler de verip gemi nerede takip etmemek olmaz. Aslında geminin genel itibarı ile Akdeniz’de görev yaptığını bilmek yeterlidir. Daha detaylı bilgiler için MarineTraffic Gemi Takibi sistemini ve web sitesini takip etmek yeterli olacaktır.

Yorum yapın